Açıklama

ÖNSÖZ1 : "Beşinci Kol", düşman bir devletin topraklarında, onu içeri-den yok etmeyi amaçlayan kişi veya gruptur. Daha yaygın anla-mıyla bunlar, başka devletlerin çıkarları uğruna kendi devletinin çıkarlarına aykırı hareket ederek diğer tarafa karşı çalışan yurt-taşlardan oluşan bir grup casuslar, sabotajcılar, etki ve nüfuz ajanları olarak anlaşılmaktadır. İstihbarat, Beşinci Kol ve Etki Ajanlığı ile Casusluk, bilgi top-lama yöntemleriyle ilgili benzer kavramlar olsalar da araların-daki temel fark, yöntem, amaç, yasal ve gizlilik boyutlarıyla ilgi-lidir. İstihbarat, yasal ve stratejik bir faaliyet olarak toplumların güvenliğini sağlamayı amaçlarken, faaliyetleri, ulusal ve ulusla-rarası hukuka uygun olarak devletler tarafından yürütülür. Ca-susluk, Beşinci Kol Faaliyetleri ve Etki Ajanlığı ise genellikle suç sayılır ve faaliyette bulunan kişi ciddi cezai yaptırımlara tabi tu-tulur. Beşinci Kol Faaliyetleri, İstihbarat ve Casusluk doğası gereği gizlice yürütülen, bu nedenle yanlış anlaşılmalara neden olan bir alandır. Casusluk, Beşinci Kol faaliyetleri ile Etki Ajanlığı, istih-baratın özel bir yönüdür ve gizli örgütler tarafından bir ülkedeki veya organizasyondaki gizli bilgilere izinsiz ve gizli yollarla eriş-meyi hedefleyen yasa dışı bir faaliyettir. Casusluk, Beşinci Kol ve Etki Ajanlığı faaliyetleri İstihbarat çatısı altında olup, Etki Ajanlığı genellikle Beşinci Kol faaliyetleri içinde değerlendirilmekle masum sayılmayacak faaliyet sahası-dır. Beşinci Kol ellerindeki her türlü araçla bir ulusun dayanış-masını zayıflatmaya çalışan gizli grup veya yıkıcı ajanlar grubu-dur. Hem yabancılar hem de nüfus edilecek ülkenin vatandaşları kullanılır. Bu anlamda tüm insani ve ahlaki zaaflar istismar edi-lir. Bireyler pohpohlanır, ikna edilir, rüşvet verilir, kariyer teklif-leri edilir, tehdit, şantaj ya da ekonomik baskıya maruz bırakılır. Ulusun, tüm dokusuna ve özellikle de politik karar ve ulusal sa-vunma pozisyonlarına sızmalarıdır. Yabancı istihbarat servisleri ve dış güçler, kitleleri yönetmek ve yönlendirmek için toplum mühendislerince modernitenin hazzına, hızına, ayartılı dünyasına kendini kaptırarak cinsel öz-gürlüğüne düşkün olarak özel olmayı ve özerk yaşamayı tercih eden, sadakatsiz, ahlaksız ve bilgisiz yeni bir gençlik nesli ile psiko-fizyolojik açından rahatsız bir toplum yaratmayı amaçla-nan Türkiye için planlı, yoğun ve istikrarlı bir biçimde Etki Ajan-ları vasıtasıyla Beşinci Kol faaliyetlerinin etkisi altında kalmaya devam etmektedir. TCK'nın 339/A yasa tasarısı böyle bir zaruretten doğmuş ol-maktadır. Casusluk eylemleri ile daha etkin mücadele edilebil-mesi amacıyla 5237 sayılı kanunun TCK'da yeni bir suç ihdası edilmek istenilmektedir. Taslak metinle devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet ya da orga-nizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç iş-lenmesi yaptırıma bağlanmaktadır. Belge veya bilgi temini veya açıklanması dışında devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal ya-rarları aleyhine olacak şekilde gerçekleştirilen diğer faaliyetler bakımından herhangi bir yaptırım ön görülmemiştir. Bu düzen-leme ile belge ve bilgi temini veya açıklanması dışında Casusluk maksadıyla suç işlenmesi de ayrıca bir suç olarak düzenlenmekte ve Casusluk faaliyetleri ile daha etkin mücadele edilmesi amaç-lanmaktadır. Suçun oluşması için failin yabancı bir devlet veya organizas-yonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda hareket et-mesi gerekir. ABD, Rusya, Kırgızistan, Gürcistan, Macaristan'da kanunlaşmış olup Türkiye'de en büyük tartışma konusu, hukuki belirlilik yasası ve öngörülebilirlik ilkelerine olan yatkınlığı ile ilgilidir. Hukuki belirlilik yasası gereği tarafların yasanın ne ol-duğunu bilmelerini ve ona uymalarını sağlamak için yeterli bil-ginin kamuya açıklanması gerekir. Oysaki Etki Ajanlığı demok-ratik hukuk devletlerinin temel ilkelerine, özellikle halkın ege-menliği hukukun üstünlüğü, şeffaflık, adalet ve bireysel haklar gibi ilkelere büyük bir tehdit oluşturur. Etki Ajanlarının devletin içişlerine, topluma ve seçim süreçlerine gizlice müdahale etme-leri halkın özgürlük iradesini bozar, devletlerin bağımsızlığını zedeler ve demokratik temeli sarsar. Bu nedenle etki ajanlığı de-mokratik ve hukuki bir devlette kabul edilemez ve karşısında ciddi hukuki yaptırımlar bulunması gereken bir suçtur. TCK'nın 339/A metni ifade özgürlüğüne ve siyasi haklara de-ğil devletin sırlarına karşı ve casusluk faaliyetleri suçlarını ceza-landırmaktadır. Bu ve bunun gibi geniş araştırma ve hukuki de-ğerlendirmeler çerçevesinde yapılacak kanun çalışmalarına çar-pan etkisi yaratmak kamuoyu algısı olumlu yönde değiştirmek ve kanun hedefinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla, dahası yapım tekniğine göre kanunların toplum ve ülke yararına adaletli konulup uygulanmasına katkıda bulunmak en büyük amacımızdır. Saygılarımla. Mustafa ÖZTÜRK İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı

ÖNSÖZ 2: Günümüzde bireylerin, grupların veya devletlerin çeşitli yollarla fi-kirlerini, davranışlarını ve tutumlarını etkileme çabaları giderek daha fazla dikkat çekmektedir. Bu süreçlerin birçoğu, bireylerin özgür iradeleriyle hareket etmelerinin yanı sıra, dışarıdan etki ve manipülasyonlara tabi olmaları ile şekillenmektedir. Bu bağlamda etki ajanlığı, yalnızca bireylerin değil, aynı zamanda toplumların ve devletlerin de sosyal, ekonomik, kültürel ve politik düzeyde etkilenebileceği bir olgu olarak ön plana çıkmaktadır. "Etki Ajanlığı Suçu" adlı bu eser, etki ajanlığının bir suç olgusu olarak incelenmesi gerektiğini savunmakta ve bu kavramın hukuki ve etik açıdan sorgulanmasını sağlamaktadır. Etki ajanlarının hedefledikleri toplumlarda ve ülkelerde yarattıkları etkilerin büyüklüğü, bazen toplumsal yapıları, devlet güvenliğini, hatta uluslararası ilişkileri doğrudan tehdit edebilecek düzeylere ulaşabilmektedir. Bu, bireylerin sadece kişisel çıkarlar doğrultusunda değil, aynı zamanda devletler arası nüfuz mücadelesinde de kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Bu kitap, etki ajanlığı suçunun tanımından, bu suçun gerçekleşme biçimlerine kadar geniş bir yelpazede ele alınmaktadır. Aynı zamanda bu suçla mücadelede hukukun nasıl bir işlev gördüğü, mevcut yasaların etki ajanlarıyla mücadelede yeterli olup olmadığı ve bu alanda yapılması gereken yasal reformlar tartışılmaktadır. Özelikle sosyal medya ve dijital platformların, etki ajanlığı faaliyetlerini hızlandıran ve yaygınlaştıran yeni araçlar olarak öne çıkması, bu alandaki hukuki tartışmaların ne denli güncel ve önemli olduğunu ortaya koymaktadır. "Etki Ajanlığı Suçu" sadece hukuki bir inceleme olmaktan öte, toplumsal yapıyı, bireysel hakları, ulusal güvenliği ve devletin egemenliğini nasıl tehdit edebileceğini derinlemesine analiz etmektedir. Ayrıca, etki ajanlarının motivasyonları, kullanılan yöntemler ve bu tür faaliyetlere karşı alınması gereken önlemler gibi önemli soruları gündeme getirmektedir. Bu eserin amacı, etki ajanlığı ve bu tür faaliyetlerin ortaya çıkardığı suçların toplumsal, siyasi ve hukuki boyutlarını ayrıntılı bir şekilde ortaya koymaktır. Bu bağlamda, sadece hukukçular için değil, toplumun her kesiminden bireyler için önemli bilgiler sunmaktadır. Hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda, bireylerin ve toplumların güvenliği, huzuru ve refahı için etki ajanlığı suçunun cezai sorumluluklarının ne ölçüde önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Son olarak, bu eserin, etki ajanlığı suçunun anlaşılması, önlenmesi ve bu suçla mücadele edilmesi için bir yol gösterici olmasını umuyor ve bu alandaki farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Konu hakkında ilgi duyanlara faydası olması dileğimle. Sevgi ve Saygılarımla. Dipl. Jus. Akgün BİLGİN Türkiye - İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Kütüphaneci & Almanya – Köln Bölge Yüksek Mahkemesine Kayıtlı Türk Hukuku Danışmanı (Türkische Rechtsberater)

Kitabın Konu Başlıkları:

• Terminolojik, Paradoksal ve Kavramsal Açıklamalar
• Beşinci Kol Faaliyetleri ve Unsurları
• Etki Ajanlığı ve Türleri
• Etki Ajanlarının Psikolojik Yapısı ve Stratejileri
• Etki Ajanlığı ve Narsisizm
• Cinsiyet Hormonlarının Etki Ajanlığa Etkisi
• Etki Ajanlığı ve Zihin Kontrolü
• Etki Ajanlığı Suçu (Taslak Metin TCK 339/A)
• Hukuki Belirlilik ve Öngörülebilirlilik İlkesi
• Demokratik Hukuk Devleti İlkesine Uygunluk
• Hukukun Üstünlüğü İlkesine Uygunluk
• Delillendirme
• Etkin Soruşturma ve Kovuşturma Yöntemleri
• Emsal Kanunlar
• Etki Ajanlığı ve Zihin Kontrolü