17. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ceza Hukuku Uygulamasında Kadın Suçlular
AYNTAB ve KAYSERİ ÖRNEĞİ
ISBN
9786050522068
Yazar / Editör
Sayfa Sayısı
420
Baskı Tarihi
05 / 2025
Boyut
16x24 cm (Standart Kitap Boyu)
Kapak Türü
Karton Kapaklı
%15
indirimli
650,00 ₺
552,50 ₺
61,95 TL den başlayan taksitlerle!
17. Yüzyılın İlk Yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ceza Hukuku Uygulamasında Kadın Suçlular
AYNTAB ve KAYSERİ ÖRNEĞİ
Fatma Gül Karagöz
ISBN: 9786050522068
Özellik | Detay |
---|---|
Sayfa Sayısı | 420 |
Baskı Tarihi | Mayıs 2025 |
Boyut | 16x24 cm (Standart Kitap Boyu) |
Kapak Türü | Karton Kapaklı |
Yayınevi | Yetkin Yayınları |
Açıklama
ÖNSÖZ Bu kitapta anlatmaya çalıştığım konular hakkında ilgimi uyandıran birkaç etkenden bahsedebilirim. İlk olarak, 2019 yılında katıldığım bir konferansa hazırlanırken kadın suçlu meselesine dair bazı soruları merak etmeye başladım. Konferansın teması, Orta Çağ Avrupa’sında (tam olarak 1100-1500 yılları arasında) kadınlar ve şiddetti. İkinci etki, yine yurtdışına yaptığım bir seyahatte karşıma çıkan, Ruth Goodman’ın yazdığı “How to Behave Badly in Elizabethan England” başlıklı kitaptı. Toplum tarafından kabul edilebilir ve kabul edilemez görülen davranışın ne olduğunun izini süren bu kitabın başlığı altında (How to Behave Badly), bir tür popüler kültür serisinin sürdürüldüğünü kitabı okurken anladım. Son olarak, akademik anlamda başucu kitaplarımdan birinin, Robert Darnton’ın “Büyük Kedi Katliamı”nın “Köylüler Masal Anlatıyor” başlıklı bölümü, bende özellikle sıradan insanın gözünde ahlâka uygun davranışın ne olup ne olmadığı konusunda çalışma isteği uyandırdı. Çıkış noktasını bu şekilde özetleyebileceğim bu kitabın konusu, zaman içinde kötü ve istenmeyen davranıştan kadın suçluya, kadın suçludan 17. yüzyıla, 17. yüzyılda masallarda kadın davranışından Ayntab ve Kayseri şer‘iyye sicillerine doğru evrildi. Sonuçta incelemek istediğim bazı kaynaklardan, anlatmak istediğim bazı meselelerden vazgeçmem gerekti. Kitabın planlanması gibi, yazımı da uzun ve molalarla dolu bir sürece yayıldı; ancak en büyük gelişmeyi 2024 yılında kaydettiğim söylenebilir. 2023-2024 akademik yılında, Türkiye Fulbright Komisyonu tarafından verilen doktora sonrası araştırma bursundan yararlandım. Harvard Hukuk Okulu’nda İslam Hukuku Programı’nda kendime ait bir yıl geçirip konsantre olabildiğim için, 2024’ün bahar ve özellikle yaz aylarında bu kitabın yazılmasına dair çalışmalarım ivme kazandı. Bana bu imkânı verdikleri için Türkiye Fubright Komisyonu ve Harvard Hukuk Okulu İslam Hukuku Programı’na müteşekkirim. Boston gibi güzel, ama soğuk ve mesafeli olabilen bir şehirde Özlem Özmen Akdoğan, Fırat Akdoğan, Leyla Kayhan, Eda Özel, Muhammad Al-Lehbi, Noah Tashbook ve Rashmish K. Mishra sayesinde bir yıllık süreç çok keyifli geçti. Bu bir yıl boyunca ayrı kaldığım ailemin, yıllar geçtikçe ailemin bir parçası olmuş arkadaşlarımın ve tabii ki kedilerimin eksikliğini ise bir nebze WhatsApp görüntülü/görüntüsüz aramaları ve uzun sohbetlerle karşılayabildim. Kitapta çeviriyazısını yaptığım metinlerin orijinaline mümkün oldukça sadık kalmaya çalıştım. Uzun sesleri şapka ile, ayın harfini ise ters kesme işaretiyle gösterdim. Yayımlanmış veya çeviriyazısı başkaları tarafından yapılmış eserlerdeki kelimeleri kendi benimsediğim düzene uygun şekilde yazdım. Kullandığım bazı şer‘iyye sicil defterlerinde metin sonradan sayfa usulü (hem sağda hem solda), bazılarında ise varaka usulü (yalnız solda) numaralandığı için, sicil atıflarında da arşivdeki bu numaralandırmaya uygun bir atıf verdim. Dolayısıyla bazı atıflarda “vr (numarası)/1” şeklinde bazılarında ise “vr (sayfa numarası)” şeklinde bir düzen kullandım. Benzer bir sorunu el yazması fetva mecmualarında yaşamadım, ancak onların da bir kısmında varaka numarası görülmediği için mecburen poz numarasına atıf verdim. Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış bir belgeyi her okuyuşumda, bu konuda bildiklerimin ne kadar kısıtlı olduğunun farkına varıyorum. Bu kitapta da mümkün oldukça az hatayı yapmış olmayı ümit ediyorum. Bazen yardım almama rağmen okunamayan/kontrol edilemeyen kısımları soru işareti ile belirttim. “Şurada ne diyor?” sorularıma hızır gibi yetişen Abdürrahim Özer’e, Nahide Işık Demirakın’a ve Harun Yeni’ye bu vesileyle bir kere daha teşekkür ediyorum. Benzer şekilde, Rika Arşiv Belgeleri grubunun hiç tanışmadığım değerli üyeleri, okuyamadığım, çözemediğim kısımlarda yardımlarını esirgemediler. “Osmanlıca” bir belgeyi çözmek için bir kabile gerekmese de en az üç kişi olmak gerekiyor sanırım. Bir akademisyenin yetişmesi için ise gerçekten bütün bir köy (ya da bütün bir akademi) gerekebiliyor. Yüksek lisanstan mezun olalı neredeyse 15 yıl geçse de hocalarıma, ufkumu açmaya devam eden Evgenia Kermeli’ye ve her zaman desteğini hissettiğim Özer Ergenç’e bir kere de buradan teşekkür ederim. Her zaman açık kapılarıyla (bazen de telefonlarıyla) ne kadar şanslı olduğumu bana hatırlatan Özen Ülgen Adadağ ve Ceren Zeynep Pirim’e, yurtdışına gitmeden önce son dakikadaki destekleri için Pınar Uluer ve Atakan Çiftçi’ye, yokluğumda bazı işlerimi de devralarak gidişimi kolaylaştıran sevgili Birden Güngören Bulgan’a ve önce “Mutlaka yurtdışında araştırma yap.” sonra “Madem gittin iki seneden önce dönme.” diyen Hocam İlber Ortaylı’ya teşekkür ederim. Bir senede döndüm, ama umuyorum ki o bir senenin hakkını yeterince verebildim. Kitabın basım süreciyle ilgili ise ilk olarak, bir zamanlar öğrencim, artık meslektaşım olan ve ilerideki işlerini okumayı da hevesle beklediğim Ali Ekber Çınar’a, düzeltme ve önerileri için teşekkür ediyorum. İkinci olarak, doktora tez danışmanım, kendisiyle her sohbetimde yeni ve farklı bir şeyler öğrendiğim Fethi Gedikli’ye, vaktini ayırıp kitabımı okuma inceliğini gösterdiği için minnettarım. Son olarak, Yetkin Yayınevi’nin tüm çalışanlarına, özellikle de Muharrem Başer ve İpeksu Yıldırım’a sabırları ve her türlü destekleri için çok teşekkür ederim. Fatma Gül Karagöz Boston Eylül 2024-İstanbul Nisan 2025Baskı Tarihi | : | 2025 |